GENEL MÜDÜRÜMÜZ AHMET GÜLDAL ‘TARIM ANALİZ’ PROGRAMI’NDA GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ

19-11-2021 / Gösterim Sayısı : 34596 / Arşiv

17/11/21

GENEL MÜDÜRÜMÜZ AHMET GÜLDAL ‘TARIM ANALİZ’ PROGRAMI’NDA GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ

 

GENEL MÜDÜRÜMÜZ AHMET GÜLDAL: “TMO OLARAK OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA KARŞI HAZIRLIKLIYIZ.”

Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL, Bloomberg kanalında İrfan DONAT’ın sunduğu Tarım Analiz programının konuğu oldu. Tarımsal emtialara ilişkin konuların gündeme geldiği programda Ahmet GÜLDAL; TMO'nun görev alanına giren, özellikle buğday gibi tarımsal ürünlerin piyasa gelişmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘’OLAĞANÜSTÜ BİR DÖNEM YAŞIYORUZ.’’

Yurt dışı piyasalarındaki gelişmeleri değerlendiren Genel Müdürümüz, dünya genelinde anlık takip edilmesi gereken çok sıcak bir dönem yaşadığımızı belirtti. Olağanüstü bir dönemden geçtiğimizi vurgulayan GÜLDAL şunları kaydetti: ‘’2020’de salgınla beraber dünyanın gündemi bir anda gıda arzı ve güvenliğine döndü. Bu noktada tüm dünyada gıdayla ilgili korumacılık politikaları ortaya çıktı. Sadece salgın değil iklim değişikliğinin beraberinde getirdiği kuraklık da piyasayı büyük ölçüde etkiledi. İklimsel değişikliklerin etkisiyle son 40-50 yılda olumsuz tabiat olaylarının tekrarlama aralığı giderek azalmaya başladı. Bunların hepsi salgınla bir araya gelince ülkelerin arz güvenliği noktasındaki hassasiyetleri de arttı.’’

‘’HASAT DÖNEMİNDEN İTİBAREN FİYATLARDA ARTIŞ VAR.’’     

 Salgının başlangıcından beri dünyada ve Türkiye’de gıda fiyatlarının artış eğilimi gösterdiğini ifade eden GÜLDAL ‘’Başta hububat üreten ülkeler olmak üzere tüm ülkeler kendilerine yetecek şekilde hareket etme ve arz fazlasını yurt dışına satarak daha fazla gelir elde etme noktasına geldi. Tabii arzın kendine yetmediği ve kuraklık sebebiyle olumsuz etkilenen ülkeler var. Bu ülkeler de güçlü tedarik programları yaptılar. Bir yanda saklama temayülü diğer yanda fazla talep artışı bir araya geldiğinde fiyatların beklenmedik şekilde olağanüstü artışı söz konusu. Türkiye için baktığımızda hazirandan itibaren fiyatların bir artışa yöneldiğini görüyoruz.’’ dedi. Normalde hasat döneminde fiyatların makul seviyelere gerilediğini belirten GÜLDAL, bu sene bu durumun tam tersinin yaşandığını vurguladı.

‘’SÜRECİ YAKINDAN İZLEYEREK GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIYORUZ.’’

Dünya genelinde de ülkelerin tarım politikalarında yaptığı değişiklikler sonucu beklenmedik fiyat yükselişleri olduğu bilgisini veren GÜLDAL, şu değerlendirmede bulundu: ‘’Yurt dışı piyasalarının yükselmesi iç piyasayı da tetikledi. Kışa girerken ülkelerin ithalat programlarının yoğunlaşması, satış yapan ülkelerin kotaları tayin etmesi ve vergiler koyması, başta Rusya gibi ülkelerin çeşitli tedbirler alması fiyatlara bir ivme daha kazandırdı. ’’

Bu anlamda TMO olarak kendi görev alanlarındaki ürünlerle ilgili gerekli tedbirleri aldıklarının altını çizen GÜLDAL ‘’Yeni hasat dönemine kadar süreci yakından izleyip ona göre tedbirler geliştiriyoruz. Bunu yaparken de Türkiye’deki kullanıcılara, yetiştiricilere ve üreticilere yansımasını hesaplıyoruz. Bütün programımızı buna göre yapıyoruz.’’ dedi.

‘’TALEP ARTIŞI VAR AMA KITLIK YOK.’’

Tüm dünya gibi Türkiye’nin de sıkıntıda olduğunu belirten GÜLDAL, dünya genelinde talep artışı olduğunu ama kıtlığın olmadığını söyleyerek ‘’Dünyada üretimde çok büyük gerilemeler söz konusu değil. 2,3 milyar ton hacminde dünyanın hububat üretimi devam ediyor ama piyasalar diğer faktörlerin etkisiyle yükseliyor.’’ değerlendirmesinde bulundu.

‘’FİYAT ARTIŞLARINA KARŞI EYLEM PLANIMIZ HAZIR.’’

Hasat döneminden itibaren hazırlanan ithalat programına bağlı kalınarak temmuz, ağustos ve eylül aylarında piyasa dengesi ve istikrarının sağlandığına dikkat çeken GÜLDAL; yeni gelen fiyat artışlarına karşı bir eylem planı geliştirdiklerini kaydetti.

Kurumumuzun ileriye dönük yol haritalarını sektörle istişare ettiklerini bildiren GÜLDAL, ‘’Tedarik programımız bu zamana kadar sağlıklı şekilde işledi. Elimizde iç piyasa regülasyonuna yetecek miktarlar mevcuttur. Ama ihtiyaç olması hâlinde ithalat programımız zaman zaman yine olacaktır. Özellikle üzerinde durduğumuz un ve yem piyasaları gibi sorumluluk alanımızda olan ve tüketiciyi doğrudan etkileyen ham maddelerin arz darlığını yaşatmamaya niyet ediyoruz.’’ diye konuştu.

‘’AMACIMIZ KURUN GETİRDİĞİ ETKİYİ EN AZA İNDİRMEK.’’

 Geçmişte de bu tür dönemlerin yaşadığını ve aynı tedbirlerin o dönemlerde de alındığını söyleyen GÜLDAL, 480-500 dolar fiyatlarından buğday ve mısır tedarikleri olduğunu anımsattı. Doların yükselişinin yarattığı etkiyi en aza indirmek için çalıştıklarını belirten GÜLDAL ‘’Yeni hasat dönemine kadar çalışma planladık diye hep vurguluyoruz. Yurt dışı fiyatlarının ve kurun artması yükümüzü artırsa da bize sorumluluk tevdi eden mercilerle birlikte üretici ve tüketicilere yansıyacak etkiyi en azda tutmak için çalışıyoruz.’’ dedi.

‘’EN AĞIR VE OLUMSUZ SENARYOLARA KARŞI HAZIRLIKLIYIZ.’’

Olağanüstü durumlara karşı her türlü önlemlerin alındığını ifade eden GÜLDAL, mevcut stokların da olağanüstü durumlar için yeterli olduğunu kaydetti. ‘’En ağır ve olumsuz senaryolara karşı hazırlıklıyız, gerekli programlarımız var.’’ diyen GÜLDAL; sektörle de bunları paylaştıklarını, onları yalnız bırakmayacaklarını ve ülke ekonomisine katkılarının devam edeceğini söyledi.

Yeni hasat dönemine 6-7 ay olduğunu hatırlatan GÜLDAL ‘’ Büyük ihtimalle önümüzdeki şubat-mart aylarından sonra dünya stoklarının yeterli olduğu, ülkelerin tedarik programlarını tamamlamış olduğu noktada dış piyasalarda makul bir gerileme veya durma olacaktır. Türkiye özelinde de geçen sene olduğu gibi belli bir durma ve gerileme yaşanır. Bunlar bizim işimizi kolaylaştıracak iyimser tahminlerimiz.’’  ifadelerini kullandı.

‘‘TMO OLARAK UN VE YEM PİYASALARINDA REGÜLASYONU SÜRDÜRECEĞİZ.’’

Ekmeğe giden yolculukta un maliyetlerinin önemli olduğunun altını çizen GÜLDAL, geçen sene un fiyatlarının makul seviyede tutulması sürecini başarılı şekilde yönettiklerini belirtti. Ahmet GÜLDAL; başta Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı  ile Hazine Bakanlığının vermiş olduğu destek ve katkılarla sektörle iş birliği hâlinde hasat dönemine kadar un fiyatlarını dengeli şekilde götürme fırsatı bulduklarını belirtti. Bu yıl da Kurum olarak programların yapıldığını ve sektörle mutabık kalındığını belirten GÜLDAL şunları kaydetti:

‘’Biz işletmelerin verdiği taahhütlere göre buğday arzı yapıyoruz. Belgelerini elektronik satış platformumuza sunan ve taahhüdüne uyan işletmeler bir sonraki ay da bizim tahsislerimizden yararlanıyor. Son piyasa gelişmelerinden sonra fiyatları 200 TL’yi geçmeyecek şekilde revize ettik. Dün akşam itibarıyla 300’ün üzerinde işletme bize taahhütte bulundu. Yarın akşama kadar da süreleri var. 416 bin ton ekmeklik buğday satışına 100 bin ton daha ilave satış ekledik. Burada tamamen amacımız ekmeğe giden yolda un fiyatlarının dengeli şekilde seyretmesini sağlamak. Bunu geçen sene başardık. Bu sene zorlanarak da olsa başaracağımıza inanıyorum. Bu noktada bize imkân tanıyan katkı sağlayıp güç veren Hazine ve Maliye Bakanlığımıza çok teşekkür ediyorum. TMO olarak un ve yem piyasalarında regülasyon programımızı hasat dönemine kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.’’

‘’2022 HASAT DÖNEMİNDE BÜTÜN GİRDİ MALİYETLERİNİ DİKKATE ALARAK ALIM YAPACAĞIZ.’’

Bugün itibarıyla ülke genelinde sonbahar ekimlerinin %80-90 tamamlandığını ifade eden GÜLDAL, ürün tercihlerinde maliyetlerden kaynaklı değişiklikler olsa da ekilmeyen arazinin neredeyse kalmayacağını belirtti. Fiyat yükselişlerinin çiftçiyi ürünlerinin değer kazanacağı yönünde ikna ettiğini kaydeden GÜLDAL, 2022 hasat döneminde alım fiyatlarını girdi maliyetlerini göz önüne alarak ilan edeceklerini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Biz TMO olarak bütün maliyetleri dikkate alarak alım fiyatlarımızı belirleyeceğiz. Üreticilerimizin herhangi bir endişesi olmasın. Kuraklık veya sulama imkânlarının gelişmemiş olması sebebiyle ekilen ürün tercihleri değişmiş olabilir. Üreticilerimizin tercihlerine saygı duyuyoruz. Boş arazi kalmasın. Çiftçilerimize mümkün olduğunca girdi maliyetlerine katlanarak ekimlere devam etmesini tavsiye ediyoruz. Maliyetler ve iç piyasa fiyatları dikkate alınarak alım fiyatlarımızı açıklayacağımızın bir kere daha altını çiziyorum.’’