Toprak Mahsulleri Ofisinin almış olduğu tüm ürünlerde, Edirne’den Kars’a, Samsun’dan Adana’ya herkesin memnun olduğunu söyleyen Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir PAKDEMİRLİ, geçen yıl buğdaya yüzde 22, mısara yüzde 15, çeltiğe yüzde 18, fındığa ise yüzde 33 zam verdiklerini aktardı.
Bakanımız PAKDEMİRLİ, Samsun Büyükşehir Belediyesi Şehit Ömer Halisdemir Salonu'nda düzenlenen Tarım ve Orman Sektör Toplantısı'nda, sektör temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantıya Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL’ın yanı sıra Bakanlığımız bürokratları da katıldı.
Bakanımız PAKDEMİRLİ, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile başarının geldiğini belirterek, "Başta Cumhurbaşkanımızın verdiği çok büyük destekler var. Son 3 yılda tarımsal destekler yüzde 65 arttı. 2021 yılı toplam 24 milyar tarımsal destek ödeyeceğiz. 2021 yılında ise Bakanlığımızın 17,5 milyar lira yatırım bütçesi var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber hem üreticiye destek verirken hem de müdahale alımları yapmaya başladık. Müdahale alımlarını yaparken de artan maliyetler, yani mamuldeki ani değişikliklerde üreticiyi ezdirmeyecek şekilde fiyat politikası yaptık. Bunu da hasat öncesi açıklayacağız dedik. Son 3 senedir bunu yapıyoruz. Özellikle Toprak Mahsulleri Ofisimizin almış olduğu tüm ürünlerde çiftçimiz, Edirne'den Kars'a, Samsun'dan Adana'ya kadar herkes memnun. Geçen yıl yüzde 22 buğdaya zam, mısıra yüzde 15, çeltikte yüze 18, fındıkta yüzde 33 zam... Yani hep enflasyonun çok çok üzerinde zamlar hedeflenerek çiftçimizi, üreticimizi memnun etmek. Tüm rakamlar da zaten bunu gösteriyor. Girdi fiyat endeksi yüzde 8-9'larda artmışken tarım ürününde yüzde 15 artmış, yani çitçinin gelirinin arttığı görülmektedir." dedi.
Bugünlerde yine gıda fiyatları ve birçok konunun konuşulduğunu anlatan PAKDEMİRLİ, "2020'de öyle bir yıl yaşadık ki... Dünyada bütün ülkelerde market raflarının boşaldığı, gıda arz güvenliğinin kırıldığı ve ülkelerin de kendi içlerine dönük ülke milliyetçiliği politikaları uygulamalara başladığı, ihracatla ilgili kısıtlamalar getirdiği, ithalat ile ilgili gerekli düzenlemeleri yaptığı bir dönemi yaşadık. Marketlerin raflarının boşaldığını gördük ama Türkiye'de görmedik." ifadesini kullandı.
Hükümetin ve Bakanlığın çok ciddi çalışmalar yaptığını dile getiren PAKDEMİRLİ, şöyle devam etti:
"(Kovid-19) İlk vakanın görülmesinden aylar önce 'Sektör toplanmalı' dedim. 'Gıda sektörü, perakende sektörü ve lojistik sektörü, lütfen stoklarını artırın.' dedik. Lojistikçilere, 'Kendinizi artacak talebe göre ayarlayın' uyarısında bulunduk. Hatta o günlerde bize, 'Hayrola, bir şey mi var? Bizden mi saklıyorsunuz.' dediler. Biz de, 'Hayır vaka da yok, hiçbir şey yok ama gelecek, hiç merak etmeyin.' dedik. Bütün hazırlığımızı yaptık. Raflara hücum başladı. Ne zaman? İlk vakaların gelmesiyle beraber. Bazı günler yüzde 400, yani 4 misli, bazı günler 13 misli daha fazla talep oldu. Hepsinin üstesinden geldik. Bu, 4-5 defa tekrar edildi. 4-5 defa yapıldıktan sonra tüketici psikolojisi dedi ki, 'Bizim bir problemimiz yokmuş, boşuna evime ürünleri yığmamın anlamı yokmuş'. Türkiye bu sınavı çok iyi verdi. BM dahil olmak üzere birçok yerde bu başarıyı anlatıyoruz. Bizim gıyabımızda da BM'ye dahil ülkeler diğer ülkelere de bunları anlatacak."
Bakanımız PAKDEMİRLİ, tarımda büyük başarı yakaladıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bugünlerde pandemi belirsizliğinin üzerine Güney Amerika'da kuraklık, Karadeniz'de kuraklık ve iki büyük ülkenin, Hindistan ve Çin'in emtialara hücum etmesini yaşıyoruz. Bundan dolayı dünyadaki emtia fiyatlarında bir miktar artış var ama özellikle bu yılın ikinci yarısında emtia fiyatlarında da göreceli olarak iyileşme olacağını düşünüyoruz. 101 tedbir aldık. Tedbir sadece perakende ile sınırlı değildi. Biz, özellikle geçen sene şunu yaptık. Çiftçimize aldığımız majör tedbirlerin en önemlisi de şuydu. Herkes evinde otururken biz çiftçimizin eline bir pasaport verdik. Bu pasaport ne demek? Herkes evdeyken sen çık üretimini yap, hasadını, ekimini, dikimini yap. Bunların hepsini söyledik. Bunun neticesinde pandemiye rağmen Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık."
Geçen yıl meteorolojik bir kuraklık yaşandığına dikkati çeken PAKDEMİRLİ, şöyle konuştu:
"Meteorolojik kuraklığın tarımsal kuraklığa dönüşmemesini sağladık. 124 milyon ton ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık.” dedi.
